Dudak dolgusunda sıkça kullanılan bir diğer ürün hastanın kendi vücudundan alınan yağ hücreleridir. Plastik cerrahlar tarafından uzun zamandır yanık dokuları, vücütta kalıcı çökük deformitelerin düzeltilmesinde kullanılmaktadır. Ancak bugün ki konumuz en çok tercih edilen hazır dolgulardan olan hyalüronik asit dolgular..

Dudak dinamik organ olup konuşurken, gülerken hareket etmektedir. Bu nedenle tercih edilecek ürün doku uyumluluğu tam olmalı ve dudak hareketleri sırasında kas ile birlikte hareket etmelidir.

Günümüz kozmetik uygulamalarını popülerleştiren özendiren uygulamaların başında sosyal medya uygulamalarında paylaşılan fotograflar geliyor. Ancak bu durum hastaları(fotoşop, kendi yapmadığı fotoğrafların kendi yaptığı gibi paylaşması ya da kas harektlerinin uyumunun nasıl olduğunu göstermeyen hareketsiz fotoğrafların paylaşılması sonucu) yanlış yönlendirebilmektedir. Hastalar nelere dikkat etmelidir? Neleri araştırmalılar?

Öncelikle dolgu uygulaması cilt içine kalıcı ya da geçici zerk edilen maddeler içinde sınıflandırılmaktadır. Vucüda ilaç enjekte etme yetkisi ise hekimlerin uzun yıllar aldığı eğitim gereği hekimlere aittir. Peki bu uygulama neden hekimlerce yapılmalıdır? Dudağa verilen bu dolgu malzemeleri anatomik bilgi, eğitim ve tecrübe ile dudağı besleyen damarların yerleşim bilgisine göre yapılmaktadır. Bu anatomik bilgi ve tecrübesi olmayan kişilerce yapılan uygulamalarda damar içine dolgu verilmesi dudakta kalıcı şekil bozukluklarına neden olabilir.

Kullanılacak ürünlerde ise sertifikalı ve kaydı olan hyaluronik asit dolgular kullanmalıdır. Hyaluronik asit dolguların hyaluronidaz ilacı ile eritilmesi mümkün olup kalıcı dolgulara göre bir avantajdır. Hyaluronik asit dolgular içerdiği bdde oranlarına göre farklı sertliklerde üretilmektedir. Dudak hareketli bir bölge olduğundan kullanılacak hyalüronik asit dolgunun kas hareketerini engellemeyen, zorlaştırmayan sertlikte olması idealdir. Dolgu sertliği arttıkça kalıcılık artabilir, daha az dolguyla daha çok hacim verilebilir ancak dudak gibi dinamik bölgelerde dolgunun kalıcılığından ziyade kas hareketleri ile uyumluluğu önemlidir. Bu nedenle doğru yoğunlukta ürünü doğru anatomik plana yapılması doğal sonuç alınmasını sağlar.